2 Ocak 2008 Çarşamba

radar kullanım alanları

Ancak konvektif olayların tespitinde oldukça faydalıdır.
Meteorolojik Radarların Kullanım Alanları
Radarlar meteorolojide iki türlü kullanım alanına sahiptir:
Kısa Süreli Tahmin
Uyarı
KISA SÜRELİ TAHMİN
Radarın kaplama alanın ışın geometrisi ve dünyanın küreselliği nedeniyle sınırlı olması ve hava kütlelerinin hareketinin ortalama 50 km/saat (kış mevsiminde daha hızlı-yaz mevsiminde ise daha yavaştır) olması nedeniyle, radarlar ile ancak gelecek birkaç saat için tahmin yapılabilir. Bundan dolayı uzun vadeli hava tahminleri için radar kullanımı anlamlı değildir. Topluma yönelik 0-4 saatlik kısa vadeli hava tahminidir. Radar operasyon merkezinde gerçel zamanlı (real time) olarak toplanan veri işlenerek yaratılan ürünler, yine gerçel zamanlı olarak hava tahmin merkezlerinin kullanımına sunulur.
UYARI
Kamuda doğal felaketlere sebep olabilecek şiddetli hava olaylarının yerinin ve şiddetinin tespit edilmesidir. Bu olaylar:
Şiddetli yağışlar ve sonucunda oluşan seller ve taşkınlar
Microburst-Macroburst
Rüzgar Değişimi (Wind Shear), Türbülans
Kuvvetli fırtınalar, Hortum
Hamle Cephesi (Gust Front)
Meteorolojik Radarlar ile,
Herhangi bir noktaya herhangi bir anda kaç mm yağış düştüğü, belirli bir periyottaki toplam yağış miktarının belirlenmesi,
Yağış başladıktan sonraki 30-60 dakikalık süre içerisinde gerçekleşebilecek yağışın tahmini,
Herhangi bir noktada ve herhangi bir anda yağış tipinin ne olduğu ve bu yağışlı sistemin hangi yöne doğru hareket edeceğinin tahmini (Doppler modunda),
Herhangi bir noktada ve anda, rüzgar bileşenlerinin zamansal, alansal ve vektörel olarak tespiti,
Havaalanlarında ve uçuş bölgelerinde uçakların kalkış ve inişlerinde önem taşıyan wind shear, microburst- macroburst ile kuvvetli rüzgarların büyüklüklerini alansal ve zamansal olarak tespiti,
Soğuk ve sıcak cephe hareketlerinin ve konumlarının sürekli olarak izlenmesi,
Kamuda can ve mal kaybına neden olan sel ve taşkın afetlerinin önceden tahmin edilmesi,
Dolu tahmini (özellikle dual polarizasyon özelikli radarlar ile) mümkün olabilmektedir.
Ancak, hortum, wind shear ve microburst- macroburst gibi yere yakın bölgelerde gerçekleşen hadiselerin tespit edilmesinde radarın bulunduğu konum çok önemlidir. Bölgenin topoğrafik yapısı nedeniyle oluşabilecek yer ekolarından (clutter) kaçınma ve kapsama alanının mümkün olduğu oranda geniş tutulabilmesi amacıyla radar yüksek bölgelerde konuşlandırılmış ise bu hadiselerin tespiti oldukça zor olabilir.
Ülkemizde sel ve taşkınlar açısından risk oranı oldukça yüksek olan bölgeler bulunmaktadır. Bunun temel nedenlerinden biri ve en önemlisi, bu bölgelerin topoğrafik yapısıdır. Bu bölgelere düşen yağışlar topoğrafik yapıya, toprak yapısına ve yağış miktarına bağlı olarak hızla akışa geçmekte, sel ve taşkınlara neden olabilmektedir.
Klasik gözlem ağı ile düşen yağış miktarını sağlıklı olarak ölçebilmek ve de bu yağışlar sonucunda oluşabilecek taşkın ve selleri önceden tahmin edebilmek mümkün olmamaktadır. Bu nedenle sel ve taşkınlar açısından riskli bölgelere düşebilecek yağış miktarını önceden tespit edebilecek ve bu yağışlar sonucunda oluşabilecek olayları önceden tahmin edebilecek erken uyarı sistemlerini oluşturmak açısından meteoroloji radarlarının kullanılması dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi ülkemiz için de kaçınılmaz olmuştur.

Hiç yorum yok: